Hititler döneminden beri çanakçılık yapıldığı bilinen ilçede, çanak ustalığı nesilden nesle aktarılmaya devam ediyor.
Avanos Sanayi Sitesi’ndeki atölyelerinde, el ele veren anne Melda Göçmen (51), kızı Selda (26) ve yengesi Gülay Kafadar (35) ile aile büyüklerinden devraldıkları mesleklerini sürdürüyor.
Kızılırmak’ın eski yataklarından elde edilen çamuru işleyerek yemeklik tabak, kase, kupa bardak gibi eşyalar üreten üç kadının ortaya çıkardığı ürünler, yurt dışına da gönderiliyor.
Melda Göçmen, yaklaşık 7 yıl farklı atölyede çalıştıktan sonra üç yıldır kızı ve yengesiyle kendi atölyelerinde üretim yaptıklarını söyledi.
Babası ve amcalarının üretim atölyelerinde çalışmalarına şahit olduğu için çocukluktan beri bu işe ilgi duyduğunu anlatan Melda Göçmen, “Baba geleneği bir işletmeyi sürdürmeye çalışıyoruz. Bizim ürünlerimiz daha çok servis amaçlı. Dedelerimiz çömlek, güveç ve küpler yapardı.
Biz onlardan farklı ürünler yapıyoruz. Ürünler kalıp makinesinden geçiyor diğer tüm işlemler el emeği ile yapılıyor. 1000 derecede fırınlandıktan sonra hazır hale geliyor. Suudi Arabistan’dan çok talep geliyor. Yunanistan ve Fransa ile çevre ülkelere de gönderim yapıyoruz” diye konuştu.
Selda Göçmen de 6 yıl farklı atölyelerde çalıştıktan sonra mesleğinde kendini geliştirmek için Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Avanos Yüksekokulu Seramik Bölümünden mezun olduğu aktardı.
“Çamurla uğraşmak beni rahatlatıyor”
Aile işletmesinde çalışmanın mutluluğunu yaşadığını dile getiren Selda Göçmen, çanak üretiminin meşakkatli olduğunu ancak kadın gücü ile her işin üstesinden geldiklerini söyledi.
Avanoslu çocukların çamurla oynayarak büyüdüğünü, kendisinin de küçüklükten beri çanak ustası olmayı arzuladığını ifade eden Selda Göçmen, “Çamurla uğraşmak beni rahatlatıyor, stresimi alıyor. Yoruculuğu var, sonuçta ağır iş ama yaptığın ürünün ortaya çıkması o yorgunluğu geçiriyor. Kendimi daha da geliştirip kişiye özel el ürünleri yaparak mesleğimi sürdürmeyi hedefliyorum” dedi.
Gülay Kafadar da tezgahta çanak ürünlerin sırlama ve boyamalarını yaptığını söyledi.
Bir kadın olarak üretime ve ekonomiye katkı sunmanın keyifli olduğunu belirten Kafadar, “İşimizin tabi ki zorluğu var. Bayan için çok ağır bir iş ama işini severek yaparsan aşılmayacak bir zorluk yok. Çanak atölyesinde çalışmayı çok seviyorum” ifadelerini kullandı.